Yine yazıp yazıp silmekle,yazdığım iki kelimeyi kaydedip
aylar sonra tekrar silmekle geçmiş günlerim.Yazamamışım. Bir şeyler hep engel
olmuş, yıl olmuş, zaman geçmiş.Oysa zaman yazmayı esirleştirmezdi. Yazmak, bazen
sayfalarca. Rahatlamak mı,belki. Bazen öyle şeyler olur ki, bazen o denli sızlar ki
parmak uçların... Yazmak böylesine uzaklaşır.Düşündüğünde ise bu sızının aslında
ne kadar zaman kaybı,ne kadar pişmanlı
k koktuğunu anlarsın.Yazmak size umut verebilir.Yazmak
yaşam gücü,sevinci taşıyabilir.Yazmak dediğimiz şey aslında o kadar yüce, o
kadar kıymetlidir ki... Bunu yazan,yazabilen veyahut yazmaya engel kılan yarası
olanlar bilebilir. Oysa öyle günler olur ki insan taştığı zaman döker
kelimelerini.Lakin ben yapamadım. Moral bozukluğunun bu denli aşmış olduğu
zamanlarda yazamamak.iki kelimeyi bi cümleye bağlayamamak. Budur moral
bozukluğunu ikiye katlayan.budur sizi yazmaktan uzaklaştıran.
Günler damla damla su misali akmakta,birikmekte.Yaralar
iyileşmekte.Güneş gülümsemekte.Hayat her zaman devam etmiştir.Bu bilinen bir
gerçekliktir.Bir yerlere takılı kalıp yaşamak anları hatta anıları kaybetmekten
başka bir şey olmayabilir.Yanlış cevaplarla gitmiş sorularda olabilir.Üstümüzden
geçen bulutlara pek de inanmamış olabiliriz.Çünki onlar biraz hüzün taşırlar.Hüzün…Öyle ki
bir bebeğin yüzüne bakarken.öyle ki sokaktan geçerken,düşmüş bir yaprağı
izlerken ve kenarı yırtılmış bir küçük fotoğrafta saklı olabilir.Hüzün belki
hayatınızın büyük bir parçası da olabilir.Aslında değildir.Fakat biz insanlar
abartmayı her zaman severiz.Mutluyken mutsuz diyebilir miyiz?Bazen
deriz.çünkü geçmiş bazen uçamayan bi kuştur.Çırpınıp çırpınıp
kaçamayan.Biliyoruz ki unutmak diye bir olay var.Tüm geçmişine reset atmış
insanlarda olabilir.Peki o insanlar nasıl olur da geçmişin çiçekli yollarını
unuturlar.Lakin doğru. İnsan unutmak isterse ona sadece bir yumak zaman
gerekir ve günler geçtikçe,iyiki demeye başladıysa geçmiş geçmiştir.Geriye
sadece hatıralar kalır.
Bezen merak eder
insan.Kilometrelerce,günlerce uzakta yaşayanları.Bazen merak eder insan
okyanusun,denizin derinliğini.Bazen merak eder insan geminin sessizce
ilerleyişini.Ve bazen, belki çoğu zaman iyiki der insan.Birini tanımak,tanımaya
çalışmak.Hoş.İyi arkadaş olmak.Güvenmek,İstemeden,bilmeden belki
tanımadan.Garip.Fakat kötü olan hiçbir şey yoktur kanımca.İnsan bi anda
güvenebildiyse bu arkasından büyük üzüntüler,büyük kırıklar
getirebilir.Hayatınız boyunca sadece arkadaşlarınızdan yara almış
olabilirsiniz ve bu sizi hala
akıllandırmıyorsa birdahakiler belki akıllandırır.Demem o ki iyi arkadaşlar
bazen hata yapar.Bu hata kayıp getirir.Bu hata kalp kırıklığı, bu hata hüzün
bulutları getirir.Bunlar hep yaşam tecrübeleri olarak adlandırılabilir.İnsan
bazen merak eder.Başka insanların kabuk tutmuş yaralarını.Dinlemek ister hüzün
kokan konuşmaları.Bazense derman olmak ister derdine.İyi arkadaş olmak bunu gerektirebilir.
Yaranızın kabuk
bağladığını düşünüyorsanız eğer hayat size büyük umutlar getirir.Mutlu
olduğunuza inanıyorsanız her şey yolunda demek olabilir.Unutun.Geçmişin
derinliklerinde kaybolmak pek de akıl sağlığına yarayacak bir hareket
değildir.Bu sizi hüzün bulutlarının içine hapseder.ve mutsuzluk
bulaşıcıdır.Etrafınızdaki insanlar bunları hak etmeyebilir.Mutlusunuz.Geçmiş
bitti,Geçmiş toz,Geçmiş duman.Pişman olmak yok çünkü yaşadığımız her şeyde
aslında birçok güzellik saklıdır.
Kendinize her zaman iyi bakın.Ve bol su için.